Pakistan’ın eski Başbakanı İmran Han, geçtiğimiz aylarda tutuklanmış ve çeşitli suçlamalarla karşı karşıya kalmıştı. Şimdi ise, eski başbakan hakkında yeni bir yolsuzluk suçlaması gündeme geldi. Pakistan hükümeti, Han’ın görevde olduğu dönemde bazı yolsuzluklar ve usulsüzlükler yaptığı iddialarını gündeme getirerek, hukuki sürecin derinleşmesini sağlıyor.
İmran Han, ülkesinin en popüler siyasetçilerinden biri olmasının yanı sıra, Pakistan Tehreek-e-Insaf (PTI) partisinin lideridir. Han, 2018 yılında başbakanlık görevine başlamıştı ve görevi boyunca ülke ekonomisinin iyileştirilmesi, yolsuzlukla mücadele ve sosyal reformlar gibi vaatlerde bulunmuştu. Ancak, 2022 yılında görevi bırakmak zorunda kalmış ve sonrasında çeşitli yolsuzluk suçlamalarıyla karşı karşıya kalmıştı.
Yeni yolsuzluk suçlaması, Han’ın iktidar dönemindeki bazı işlerle ilgili. İddiaya göre, eski başbakan çeşitli kamu ihalelerinde usulsüzlükler yapmış ve belirli iş insanlarıyla anlaşmalar sağlarken devletin çıkarlarını göz ardı etmiştir. Ayrıca, eski başbakanın mal varlığıyla ilgili de soruşturma açıldı. Pakistan hükümetinin açıklamalarına göre, Han’ın mali beyanlarında eksiklikler olduğu ve bazı servetlerinin kaynağının şüpheli olduğu belirtiliyor.
Hapiste bulunan İmran Han, suçlamaları reddederek, bu davaların siyasi bir komplo olduğunu ve rakiplerinin onu devirmek amacıyla uydurduğu yalanlar olduğunu savunuyor. Han, ülke çapında büyük bir destek kitlesine sahip olmasına rağmen, karşıtları onu yolsuzluk ve yönetim hatalarıyla suçluyor.
Bu gelişme, Pakistan’daki siyasi atmosferi daha da karmaşık hale getiriyor. Han’ın yeni suçlamalarla karşı karşıya kalması, ülke siyaseti ve ekonomi üzerinde büyük etkiler yaratabilir. Destekçileri, eski başbakanın yeniden serbest bırakılması ve siyasete dönüşü için mücadele etmeyi sürdürüyor. Ancak hükümet, yolsuzlukla mücadele adına bu davaların sonuna kadar takip edilmesi gerektiğini belirtiyor.
Sonuç olarak, Pakistan’daki siyasi gerilimler devam ederken, İmran Han’a yönelik yeni yolsuzluk suçlamaları, hem ulusal hem de uluslararası kamuoyunun dikkatini çekiyor. Bu dava, ülkedeki yolsuzlukla mücadele çabalarının ne denli etkili olacağını belirlemede önemli bir rol oynayacak gibi görünüyor.