Son büyük depremlerden sonra İstanbul’da konut tercihi değişti. Vatandaşlar fay hattına uzak, zemin açısından daha sağlam bölgeleri tercih ederken, kentin kuzey bölgeleri konut yatırımında öne çıkmaya başladı.
Deprem Korkusu Konut Tercihlerini Değiştiriyor
Türkiye’nin deprem kuşağında yer alması ve son dönemde art arda yaşanan sarsıntılar, vatandaşların konut tercihlerinde ciddi değişikliklere yol açtı. Özellikle İstanbul gibi deprem riski yüksek megakentlerde fay hattına yakınlık, zemin kalitesi ve yapı güvenliği gibi kriterler, artık konut alımında ilk sıraya yerleşmiş durumda.
Uzmanlar, son büyük depremlerin ardından İstanbul’un özellikle güney kesimlerinden kuzeye doğru bir yerleşim kayması yaşandığını belirtiyor. Kuzey bölgelerin deprem riskinin görece daha düşük olması, yeni konut projelerinin bu alanlara yönelmesini beraberinde getirdi.
İstanbul’un Kuzeyinde Hangi Bölgeler Öne Çıkıyor?
Deprem sonrası vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği kuzey aksında, altyapısı gelişen ve ulaşım projeleriyle desteklenen birçok bölge dikkat çekiyor. Öne çıkan bazı yerleşim alanları şunlar:
- Arnavutköy: Yeni havaalanına yakınlığı, zemin yapısının sağlamlığı
- Başakşehir: Modern konut projeleri ve altyapı yatırımları
- Kemerburgaz ve Göktürk: Doğayla iç içe, düşük katlı yapılaşma
- Çekmeköy ve Alemdağ: Anadolu yakasında sağlam zemin ve yeşil alan avantajı
- Sarıyer’in kuzeyi: Tarabya, Zekeriyaköy gibi bölgelerde villa tipi yapılaşma
Bu bölgelerdeki talep artışı, konut fiyatlarını da yukarı çekmeye başladı. Aynı zamanda yeni projelerde zemin etüdü ve yapı dayanıklılığı belgeleri yatırımcılar tarafından daha sık sorgulanıyor.
Kuzeye Olan Talep Fiyatlara Yansıdı
Kuzey ilçelerdeki konut piyasası son altı ayda dikkat çekici bir hareketlilik yaşadı. Arzın sınırlı, talebin ise artışta olması fiyatlara doğrudan yansıdı. Özellikle son 1 yılda:
- Göktürk’te konut fiyatları %35
- Kemerburgaz’da %40
- Başakşehir’de %25
- Çekmeköy ve Taşdelen çevresinde %30 artış gösterdi
Bu yükselişin arkasındaki temel neden olarak, vatandaşların güvenli bölgelerde yaşama isteği ve olası büyük İstanbul depremine karşı önlem alma çabası gösteriliyor.
Uzmanlar Uyarıyor: Sadece Bölge Değil, Bina Kalitesi de Önemli
Depremden korunmanın tek yolu bölge değiştirmek değil. Bina kalitesi, inşaat yönetmeliğine uygunluk ve denetim süreçleri de en az bölge kadar önemli. Jeofizik mühendisleri ve yapı denetim uzmanları, vatandaşların alacakları veya kiralayacakları konutlarda şu unsurlara dikkat etmesini öneriyor:
- Zemin etüdü raporlarının varlığı
- Binanın yapı kullanım izin belgesi
- Kentsel dönüşüm sonrası inşa edilmiş yeni yapı olup olmadığı
- Kat adedi ve yapı taşıyıcı sistemi
- Denetim geçmişi ve yapı müteahhit sicili
Kuzeye taşınmak tek başına çözüm olmayabilir; ancak sağlam yapı, doğru zemin ve bilinçli yatırım ile güvenli yaşam mümkün olabilir.
Ulaşım Projeleri de Tercihi Etkiliyor
İstanbul’un kuzey bölgelerinin cazibesini artıran bir diğer unsur ise son yıllarda yapılan ulaşım yatırımları. Özellikle Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Kuzey Marmara Otoyolu, İstanbul Havalimanı ve metro hatları, bu bölgelerin kent merkezleriyle bağlantısını kolaylaştırdı.
Bu da hem yaşamak isteyen bireylerin hem de uzun vadeli gayrimenkul yatırımı yapanların kuzeye yönelmesine neden oldu. Ulaşım olanaklarının genişlemesi, kırsal niteliği olan bölgeleri kısa sürede kentsel dönüşüm aksı haline getirdi.
Yeni Projelerde Deprem Güvenliği Öne Çıkıyor
Kuzeydeki yeni konut projelerinde inşaat firmaları, artık yalnızca estetik veya sosyal donatı değil, deprem güvenliği ve dayanıklılık sertifikalarını da pazarlama aracı olarak kullanıyor. Bu durum, sektörün de yaşanan farkındalıkla birlikte kendini yeniden konumlandırmasına neden oldu.
Firmalar, artık projelerinde:
- Sismik izolatör kullanımı
- Radye temel sistemleri
- Esnek tasarıma uygun çelik taşıyıcılar
- Deprem testli malzemeler
gibi uygulamalarla öne çıkmaya çalışıyor. Bu da hem konut alıcılarını hem yatırımcıları daha güvenli tercihlere yönlendiriyor.
Vatandaşlar Güvenli Yaşam İçin Arazi ve Arsa Alımına da Yöneliyor
Sadece konut değil, arsa ve tarla yatırımlarında da kuzey bölgelerine ilgi artıyor. Özellikle İstanbul’un su havzalarına komşu, tarım alanı niteliği taşıyan bölgelerde bile, “ileri dönemde yapılaşmaya açılır” beklentisiyle yatırımlar yapılıyor.
Yatırımcılar, gelecekteki imar projeleri veya kentsel dönüşüm planlarına göre pozisyon alırken, bu bölgelerdeki arsa fiyatları da yukarı yönlü hareket gösteriyor.
Deprem gerçeğiyle yüzleşen İstanbul’da, kuzey bölgeler hem yaşam kalitesi hem de güvenlik açısından daha fazla tercih edilmeye başlandı. Uzmanlar, bu yönelimin yalnızca geçici bir tepki değil, uzun vadeli kentsel planlamada da belirleyici bir faktör olacağı görüşünde. Bu durum, İstanbul’un demografik ve ekonomik haritasını yeniden şekillendirecek bir sürecin habercisi olabilir.
4o