2024 yılı, Türkiye’de ipotekli konut satışları açısından önemli bir dönüm noktası oldu. Yüksek faiz oranları, ekonomik belirsizlikler ve artan inşaat maliyetleri gibi etkenler, ipotekli konut satışlarının dip yapmasına yol açtı. Geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 30’a varan bir düşüş yaşanırken, konut kredi faizlerinin etkisiyle birçok vatandaş, ev alımını erteleme kararı aldı.
İpotekli konut satışları, özellikle düşük faiz oranlarının geçerli olduğu yıllarda büyük bir ivme kazanmıştı. Ancak 2024 yılı itibariyle, bankaların uyguladığı yüksek faiz oranları, vatandaşların konut kredisi kullanma isteğini ciddi şekilde azalttı. Bu durum, hem alıcılar hem de inşaat sektörü için büyük bir daralma anlamına geliyor. Ekonomistlere göre, yüksek faiz oranları, tüketicilerin alım gücünü düşürerek, özellikle orta gelirli ailelerin ev sahibi olma hayalini zorlaştırdı.
Bankaların konut kredisi faizlerini artırmasının ardından, 2024 yılı boyunca ipotekli konut satışları neredeyse durma noktasına geldi. Birçok vatandaş, yüksek kredi faizleri nedeniyle ev alımını erteleme kararı aldı ya da alternatif finansman yöntemleri aradı. Konut alım satımlarındaki bu duraklama, inşaat sektöründe de yavaşlamaya yol açtı. İnşaat firmaları, stoklarını eritmekte zorluk çekerken, yeni projelere başlamada temkinli davranmaya başladı.
Yüksek faiz oranlarının yanı sıra, genel ekonomik belirsizlikler ve enflasyon da tüketicilerin kararlarını etkileyen diğer faktörlerden oldu. Birçok aile, tasarruflarını daha güvenli alanlara yatırmayı tercih etti ve konut satın almayı ertelerken, bazıları ise kira ödemek yerine ev alma planlarını tamamen askıya aldı.
Ancak, ipotekli konut satışlarındaki düşüşün, yalnızca faiz oranlarına bağlı olmadığı da belirtildi. Ekonomistlere göre, Türkiye’deki genel ekonomik şartlar, işsizlik oranlarının yüksekliği ve enflasyon gibi etkenler, vatandaşların alım gücünü olumsuz yönde etkileyerek konut piyasasında daralma yaşanmasına neden oldu.
